Makaleler

Oyunla Atipik Otizm

Atipik otizm, farklı bir ifade ile sınıflandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluklar (PDD-NOS: Pervasive developmental disorders not otherwise specified) için kullanılan genel bir terim olarak bilinmektedir. Atipik otizm, otizm ya da Asperger sendromunun bazı özelliklerine sahip olup, bazılarına sahip olunmaması durumlarında; diğer bir söyleyişle, kuşkulu durumlarda konulan tanıdır.

Örneğin, hafif otistik belirtiler gösterme durumunda ya da yüksek işlevli otizm özelliği gösterme durumunda, genellikle, atipik otizm tanısı konur. Atipik otizmde konuşmada zorluk, iletişim kurmada güçlük, gelişimde bozukluklar, tekrarlayıcı konuşmalar, sosyalleşmede sorun yaşama gibi belirtiler bulunur ancak bu belirtiler daha geç yaşlarda ortaya çıkabilir veya tam tanı konmasını engelleyecek şekilde çok az görülebilir. Atipik otizmi diğer otizm çeşitlerinden ayıran en önemli özelliği eğitimle ve destekle atlatılabilir olmasıdır. 24-28 aya kadar teşhis konulup eğitime ve desteğe başlanıldığında birçok çocuğun bu belirtileri geride bıraktığını söyleyebilmekteyiz.

Atipik Otizm İle Nasıl Mücadele Ederiz?

Konuşmada ve iletişim kurmada güçlük çeken ya da sürekli tekrarlayıcı konuşmalar yapan, hatta gelişimsel bozukluklar gösteren çocukları kazanmak, düşündüğümüz kadar zor değil. Eğer herhangi bir şüphemiz varsa, hemen uzmanlara danışarak, gerekiyorsa teşhisi koydurup işe koyulmalıyız. Bu süreçte anne-babalar inkar dönemi ile fazla zaman kaybediyorlar, bu yüzden en güzel tavsiye aile psikoloğuna gitmek diye düşünüyorum. Bu dönemde mümkün olduğu kadar uzmanlar dışındaki konuşmalara kulak vermemeliyiz. Teşhis konulduktan sonra evimizde de küçük değişiklikler yapmalıyız. Örneğin televizyonları kapamalı, hatta gerekiyorsa sürekli zaman geçirdiğimiz odadan televizyon vs. gibi araçları kaldırmalıyız. Çocuğu televizyon, tablet, telefon gibi teknolojik araç-gereçlerden mümkün olduğu kadar uzaklaştırmalıyız. Otistik çocuklar özellikle dönen şeyleri izlemeyi çok severler hatta kendileri de kendi etraflarında çok dönerler, bu sebeple çamaşır makinesini çalışırken izlememesine, sürekli dönen oyuncaklar ile oynamamasına (örneğin; tren, ayakta dönme dolap vs.) çok dikkat etmeliyiz.

Çevre düzenlemesini yaptıktan sonra çocukla her şey hakkında konuşmalıyız ve dinlemese de iletişim kurmaya çalışmalıyız. Örneğin çocuk ısrarla su istiyor fakat ismini söylemiyor. Böyle durumda çocuğa önce suyu işaret ederek ‘‘ Ben su istiyorum.’’ diyerek suyu içmeliyiz. Bu yöntemle çocuk belleğine suyu istemesi gerektiğini kaydedecektir. Bunu sürekli tekrar etmeliyiz ve istediği her şey için yapmalıyız. Çocuk konuşabiliyorsa söylemesini bekleyebiliriz. Kriz anlarında ise olabildiğince görmezden gelmeliyiz ve o davranışı unutturmaya çalışmalıyız. Bu yöntem otizm ya da herhangi bir teşhisi olmayan çocuklarda da kullanılmaktadır. Burada amaç çocuğun istediğine ulaşmak için kullandığı yöntemi ortadan kaldırmaya çalışmaktır. Başlarda hem bizim için hem de çocuk için oldukça zorlayıcı olan bu uygulama ile çocukta davranış değişimini gözlemleyebileceğiz. Sürece bağlı kalmamız buradaki en önemli noktadır, çünkü kazandırmaya çalıştığımız davranışı bir kez üstelersek süreç yeniden başlayacaktır ve verdiğimiz emekler boşa gidecektir tıpkı antibiyotik tedavisi gibi. Bunları atlatmanız için oyun terapisinden, masal terapisinden yararlanmanız işinizi kolaylaştırabilir. Bunun dışında evde de çocuklar için yapabileceğimiz şeyleri her yazımda olduğu gibi yine sizlerle paylaşıyorum.

Oyunla kalın…

OYUN ÖNERİSİ:

  1. Ailesiyle oyun oynayan, konuşurken sözcükleri ve cümleleri kullanan çocuklara yönelik oyun önerisi:
    Balıkçı Oyunu
    Evde bulduğumuz toplara, tokalara, oyuncaklara mıknatıs yapıştıralım. (İstersek çay kaşığı, magnet vs. kullanabiliriz.) Ardından tahta bir kaşığa ip bağlayalım ve ipin ucuna mıknatıs yapıştıralım. Materyalleri oyun için hazırladıktan sonra başlamaya hazırız.

    Öncelikle çocuğun materyalleri tanımasına fırsat verin. İncelemeden sonra yanınıza oturtun ve elinize oltayı alıp ‘‘Şimdi mavi topu tutacağım.’’ deyin ve topu tutup ‘‘İşte mavi top’’diye ekleyin. Bunu her tuttuğunuz materyalde yaptığınıza emin olun. Ardından eline oltayı verip ‘‘Şimdi senin benim gibi yapmanı istiyorum, mavi topu tut.’’ diye yönerge verin. Çocuğun topu tutmasına yardımcı olabilirsiniz fakat bunu sürekli yapmayın ki el-kas koordinasyonu gelişsin. Ardından çocuk topu tutunca ‘‘ Mavi topu tuttum.’’ demesini isteyin. Birkaç örnekten sonra bunları kendi başına yapmasını destekleyin. Bu oyunu 3-4 günde bir değiştirebilirsiniz. Önce toplarla sonra kaşık ve çatallarla, magnetlerle, geometrik şekillerle yapabilirsiniz. Bu sayede çocuğun kelime dağarcığı, el-kas koordinasyonu gelişim gösterecektir. Günde 15-20 dk oynayabilirsiniz ya da dikkati dağıldıkça başka bir objeye yönelip oyuna geri dönebilirsiniz.
  2. Ailesiyle oyun oynamayı ve göz kontağıyla, seslerle, hareketlerle ve sözcüklerle iletişim kurmayı öğrenen çocuklar için oyun önerisi:
    Balıkçı Oyunu
    Evde bulduğumuz toplara, tokalara, oyuncaklara mıknatıs yapıştıralım. (İstersek çay kaşığı, magnet vs. kullanabiliriz.) Ardından tahta bir kaşığa ip bağlayalım ve ipin ucuna mıknatıs yapıştıralım. Materyalleri oyun için hazırladıktan sonra başlamaya hazırız.

    Öncelikle çocuğun materyalleri tanımasına fırsat verin. İncelemeden
    sonra yanınıza oturtun ve elinize oltayı alıp ‘‘Şimdi mavi topu tutacağım.’’ deyin ve işaret ederek gösterin, topu tutup ‘‘İşte mavi top’’diye işaret ederek ekleyebilirsiniz. Bunu her tuttuğunuz materyalde yaptığınıza emin olun. Ardından eline oltayı verip ‘‘Şimdi senin benim gibi yapmanı istiyorum, mavi topu tut.’’ diye yönerge verin. Çocuğun topu tutmasına yardımcı olun ve işaret ederek ne yaptığını farketmesini sağlayın. Çocuğun sizinle göz kontağa kurduğundan emin olun. Ardından çocuk topu tutunca ‘‘ Mavi topu tuttum.’’ demesini isteyin. Bu oyuna 3-4 farklı nesne ile başlayabilirsiniz ve daha sonra arttırıp azaltabilirsiniz. Bu oyunu 3-4 günde bir değiştirebilirsiniz. Önce toplarla sonra kaşık ve çatallarla, magnetlerle, geometrik şekillerle yapabilirsiniz. Bu sayede çocuğun kelime dağarcığı, el-kas koordinasyonu gelişim gösterecektir. Günde 10-15 dk oynayabilirsiniz ya da dikkati dağıldıkça başka bir objeye yönelip oyuna geri dönebilirsiniz. Bu oyunu oynarken özellikle göz
    kontağı kurmalıdır. Çocuğun işaretleri takip ettiğinden ve sizin gibi işaret edip söylediklerinizi tekrar ettiğinden emin olunuz.

Pelin TOPUZ
Sınıf öğretmeni
Karakter ve Değer Eğitimi Uzmanı

www.oyundili.wordpress.com

Bizi takip edin, paylaşın, beğenin.

Bir yanıt yazın